10 Mayıs 2014 Cumartesi

GÖK MEDRESE HAKKINDA BİLGİ

Gök Medrese, Türk mimarisinin ve süslemesinin birlikte görülebildiği en önemli yapılardandır. Yapının çeşitli bölümlerindeki yazıtlardan 4.Kılıçarslan'ın oğlu 3.Gıyaseddin Keyhüsrev döneminde Vezir Sahip Ata Fahreddin Ali tarafından 1271 yılında yaptırıldığı anlaşılmaktadır. Kapının iki yanında, köşe sütuncuklarının üstünde solda "Amel-i Üstad", sağda "Kaluyanü'l Konevi" yazıları, mimarının Konyalı Kaluyan olduğunu düşündürmektedir. Önce kapıyı incelemeliyiz. Bugünün bilim-kurgu sinemasının, o günün sanatındaki halidir bu kapı. Gök Medrese'nin mermer taç kapısı, ışık-gölge oyununu yaşatacak denli zengin bir görünüme sahiptir. Büyük mukarnası içeren bölümün iki yanında simetrik olarak işlenmiş motifler şöyle sıralanabilir: En altta sekizgen yıldızın içine yerleştirilmiş yazının üstündeki vazoda yapraklar, çiçekler ve narlardan oluşmuş bitkisel bir tablo vardır. Bunun üstünde yüksek kabartmalı sekizgen bir yıldız, biraz yukarıda dörtgen çerçeveli yazı şeridi bulunmaktadır. Ortada büyük bir palmet vardır. Bu şerit, aradaki geometrik bezemeyle minare kaidesine ulaşmaktadır. Dış şeritlerden sonra taç kapının üç yönünde devam eden bitkisel ve geometrik kenar süsleri başlamaktadır.
Giriş kapısının basık kemerinin iki yanında çeşitli hayvan figürleri yer almaktadır. giriş kapısının sağ üst köşesindeki yaprak kabartma üzerinde ise Orta Asya burç figürleri, On İki Hayvanlı Türk Takvimi sembolleri bulunmaktadır. Taç kapının iki köşesinde sırlı tuğla ve çinilerle süslü tek şerefeli üstü külahlı iki minare yer almaktadır. Sahip Ata'nın yaptırdığı tüm yapılarda karşımıza çıkan çeşme, burada cephenin sol kanadına yerleştirilmiştir. Üç dilimli kemeri, üstünde iki satırdan oluşan yazıtı ve kabartma motiflerini kapsayan geometrik kenar süsleriyle, çeşme cepheyi zenginleştirmiş, ancak simetri anlayışını asimetriye doğru değiştirmiştir. Çeşmenin yazıtında tarih bulunmayışı medreseyle aynı zaman kesitinde yapıldığını düşündürmektedir.
Dış cephenin sol duvarının ortasında iki, sağ duvarında 3 kule daha bulunmaktadır. Sağ duvar taşkınlık yaptığından çıkıntı yerinin köşesinde bir kule daha yerleştirilmiştir. Açık medrese sınıfına giren yapı, açık avlulu, dört eyvanlı, iki katlı plan şemasına sahiptir. Mermer ve kesme taş malzemeden yapılmıştır. Kalıntıları günümüze ulaşmamış olsa da medresenin çevresinde başka yapıların olduğu bilinmektedir. Evliya Çelebi medreseyi "Kızıl Medrese" adıyla anmaktadır. Evliya Çelebi'ye göre, "Yapı iki katlıdır ve imareti bulunmaktadır." Onun bu bilgileri kaydettiği yıllarda harap olmaya başlayan medrese, 1823'te müftü ve müderris Seyit Abdullah Efendi tarafından onartılmıştır. 1904 yılında ise vali Reşit Akif Paşa zamanında ve İmam Hatip Okulu olarak kullanıma açılmıştır.
1926'da müze haline getirilen yapı, günümüzde Selçuklu Eserleri Müzesi yapılmak üzere restore edilmektedir. Medresenin biraz ilerisindeki konak, Sivas konut mimarisinin günümüze ulaşan az sayıdaki örneklerinden biridir.birtarihsehri.blogspot.com

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder